Kayıtlar

Sağlık olsun

Resim
Sağ lık sağ olmak, canının sağlığı ve sağlık olsun... Artık o kadar kanıksadığımız temenniler ki sağlıklı kalmak hangimiz için gerçek bir amaç orasından pek emin değilim. Tartışmasız şekilde emin olduğumuz tek şek şey elimizdeki mevcut yegane zenginliğimiz sağ kalmamızı sağlayan bütünlüğümüz. Nereden çıktı bu mevzu dediğinizi duyar gibiyim Bir kaç haftadır solumum yollarımla ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyorum sevgi dolu okurum. Her daim hoyratça kullandığım ve hali hazırda arıza yapmadığı sürece umursamadığım bedenim bana dehşetengiz bir uyarıda bulundu. "Akıllı ol ismail" dedi. "Ben tükenmez değilim ve ben tükenirsem nefesin kesilir" dedi.  Ne zaman akıllanacağız biz? İ şte bunun yanıtını bulamıyorum. Sağlığımız sürekli görüş alanımızda olmadığı sürece yaşantımız adeta bir matrix ilüzyonundan ibaret. Güçlüyüz sanıyoruz değiliz, yürüyoruz sanıyoruz ama duraksamaya bir kaç adım var. Çığlık çığlığayız sanıyoruz nefesimizin ömrü ancak bir kalp atışı ka...

Adını sen koy

Bazen kabul edemezsin. Bazen yutkunursun düzenli ve boğulurcasına. Kabulsüzlükleri kusmak ister kusamazsın hayatın genzini temizlemesine izin vermek istemezsin. O dokunulmaz tarifsiz o inaçla büyüttüğün hayalleri. Kutsal sığınağında sakladığın oyuncakları, çocuk gibi zamandan azade. Kabul edemezsin yarım kalmışlığı, hissettiğin gerçek senin suskunluğunu. Ağlarsın olmaz, kırar dökersin olmaz. Tüm yutkundukların yastığında gördüğün bir ufak yumrudur. Tüm düşlerin her hücreni ürperten tutunamadığın katılamadığın bir esintidir. Bazen kulaklığında akan müzik bazen dillendiremediğin bir umut parçası ara sıra da içtiğin bir bardak çay.

Çevrim dışı hayatlar

Resim
Caaanım seksenli yıllarım, çocukluğum, bitmemiş türküm benim... Nekka güzel ve özeldi 80'li yıllar. Bırak çevrim dışıyı, çevrim diye bir sözcük yoktu. A pardon vardı:)) O çevirmeli, fevkaladenin fevkinde telefonlarımız  sayesinde. İşte gerçekten çevrim içi olmak böyle bir şey. Emek vereceksin kardeşim çevireceksin o 360 derece kadranı. Göz, kas koordinasyonu kullanacaksın veee konuşaksın. Hiç bir tost makinesi bu keyfi veremez, imkansız İnsan bir masal olarak hatırladığı büyülü bir dünyayı, geçmişi nasıl yazıya döker inanın bilmiyorum. Seksenli yılları yaşamış insanlar arasında çocuk, yetişkin diye bir ayrım yoktur. O yıllara dair herkesin hatıraları aynıdır ve dikkat edin tüm dünyanın en özel yılları olarak kabul edilir. Türkiye'de ise bana kalırsa fakirliğe, yokluğa rağmen akıllara kazınan son keyifli, eğlenceli, dostukla aileyle mutlulukla dolu dönem olarak hatırlanan bir büyülü zamandır 80 ve 90 arası. Çok yönlü sobalarımız. Benim için çoğu zaman kamp ateşi...

Oyun Bağımlısı

Resim
Kim kabul eder ki Counter Strike, Max Payne, Street Fighter veya strateji oyunları nedeniyle deli, bağımlı, hasta olarak kabul edilmeyi?? Oyun derseniz aklımda canlanan ilk görüntü budur. Ben bilgisayar oyunlarıyla pek çok kişi gibi çocuk yaşta tanıştım. Seksenlerde doğanlar için bu eğlencenin adı "atari" idi. Önce ufak elde oynadığımız enteresan sesler çıkaran(benim için çok keyifli seslerdi tabii) aletler sonraları TV ye bağlanan içinde bilmem kaç oyun olan siyah adını hatırlayamadığım cihazlar, sonraları kasetli joystickli falan derken kendimi atari salonlarında buldum. LİNK:  Bilgisayar oyunları tarihi makale Hagar, sokak döğüşü, ken ryu, sagat, jeton daha fazla jeton daha az okul, okul dönüşü vesairee. Günümüzdeki karşılığı ise play station, xbox, mobil oyunlar... Son olarak Resident evil, Max Payne gibi bilgisayar oyunları oynadığımı hatırlıyorum. Hatta bu iki oyunun bazı seviyelerinde haftalarca PC başında kaldığımı bilirim. "O limanda sıkıştım, ne yapmalıy...

Tez'e tez elden başla:(

Resim
Bu biraz daha kişisel bir paylaşım olacak sevgili okurum. Yüksek lisans yapma mücadelesi veren tüm kardeşlere, çilekeşlere, o nurlarla bezenmiş dağa tırmanmaya çalışan kutsi insanlara selam olsunnnnn!!!! Saraydım böööle o gaynakları, geçip giden ayları. G itme diyeydim gitmeeee::::( Geyiklerle geçen üniversite birçok insan için kimlikteki doğum yeridir.  Her anında farklı fon müzikleri eşliğinde kahramanının sen olduğun kampüs sahneleridir ömrüne ömür katan. Dersten önce çay kahve eşliğinde uzandığın o yeşil çayır, her sabah buluştuğun o kafe, hayatı sorguladığın ve üzerinden rakı sofrası devşirdiğin öğrenci evleridir senin sen yapan.  Tasarruf için elektrik sobasını yakmadığında bir battaniyenin altına 3 kişi girmek, su ısıtırdaki suyu meditasyonla ısıtmak, çilesine rağmen burnunun ucundaki kahve kupasının arka planında dostunun tebessümünü görüp mutlu olmaktır. E bir de sonrası var her tatlı dönem sonunda olduğu gibi. İşsizlik, eğitim arzusu, askerlik, akademisy...

Lanetli Cadılar

Resim
Cadılar... Çocukluğundan başlayarak benim gibi mistisizm ile ilgilenenlerin duyduğu anda tüm duyularını harekete geçiren kelimelerden biridir cadı. Gizem, büyü, sihir, ölümsüzlük, kötülük ve korku. Hem de en saf olanından. Bu post'u fantastik pencerelerimden birine ayırmak istedim kardeş. Umarım yol arkadaşlığımdan keyif alırsın:) LİNK: Onedio/Cadılar hakkında , "Cadılık, büyücülük ile yakından ilişkilidir. Her büyücü bir cadı değildir ancak bir cadının iyi bir büyücü olması gerekir. Mistisizmle ilgilenen kişiler cadılığı şöyle tanımlar: "Cadılar; kötüdürler, olumsuz ve yıkıcıdırlar. Mistik bilimlere dair uzmanlıkları inanılmaz güçlerle donatır onları." (1)   Deyimlerimizde de yansımalarını görüyoruz. Fitne fesat, kötülük peşinde koşanlara bugün bile cadı diyoruz.Tabii ki genelde kadınlara. Aslına bakarsanız bu, tesadüf de değil. (Yapmayınnnn ayrımcı bir ifade değil açıklayacağım:)) Cadıların kadınlarla ilişkilendirilmesinin hikayesi dişi iblis Lilith'e ka...