Ateş hattında iletişim: Kırmızı çizgiler
Youtube Kanalımı da incelemeyi unutmayın
-O benim kırmızı çizgim
-O benim hassasiyetim
-Şuna laf ettirmem
-Bunu tartışma konusu yapmam
-Olmazsa olmazımız-Dır,
kırmızı çizgi. Benim tabirimle kişisel mayın tarlası ya da hassasiyet çemberi.
İletişimde
amacımız insana ulaşmaktır. Bu hedefin ne kadar yorucu olduğunu siz de
biliyorsunuz ben de her şekilde bunu ifade ediyorum. Bu anlamda iletişim
engellerinin en tehlikeli olanlarından biri o aşılmaz, o hiper prensipleri ya
da şahsi duvarları temsil eden kırmızı çizgilerdir. Yani ateş çemberleri…
Kırmızı
çizgiler yaratmak ne kadar olağan ya da mantıklı bu başka bir konu. İlkeli
insan olmanın ölçüsü ve sizin psikolojinizin sırları bu dengeyi belirler. Bu
nedenle biz, nedenle değil sonuçla ilgilenelim keza iletişim sonuç odaklı bir
bilimdir. Karşımızda kim var şöyyle bir süzdükten sonra o çizgilerin varlık
sebeplerini de konuşuruz.
Kırmızı
çizgi yani insanların olmazsa olmazlarını yok etme çabası bizim işimiz değil
bizim işimiz bu kalın çizgilerin incelediği yerleri anlamak ya da çizgiye
basmadan bir referans yani ortak iletişim alanı yakalamaktır ey insan.
Basma o
kırmızı çizgiye
Biz de çoğu insanın
hassasiyet çizgilerinin sınırlarında bir damla iletişim için böyle akrobatik
manevralar yapıyoruz ve fakat ne kadar başarılıyız soru budur…
o zaman
çözelim şu
işi.
Kırmızı
çizgiye basmamak için o çizgiyi görmen lazım ilk işimiz bu.
İkinci işimiz gördüğümüz çizginin niteliğini
belirlemek.
3. işimiz o niteliğe uygun dil
geliştirmek
Kırmızı
çizgiyi görmek için ilişki içinde olman yetmez iletişim içinde olman gerekir...
pek pek çok sefer açıkladığım üzere gerçek iletişim nedir bilmenin gereklerini
konu yapıyorum artık. Ama iletişim sürecinin ilk aşamalarından faylanabilirsin.
Sadece
Bakma gör-sadece duyma dinle
Eğer ilk
aşamada o çizgiyi tanıladıysan e sonra ne yapalım kısmına geçebiliriz. Çizginin
niteliği iletişim tarzını belirler.
Din, etnik köken, milliyet, cinsiyet, aile, fiziksel ve ruhsal kusurlar, aşırı hayranlık taraftarlık, ölüm, hayaller, umutlar ya da ekonomik standartlara kadar sayılamayacak kadar çok kırmızıçizgi olabilir. Ve bu çizgiler farklı kişilerde farklı yoğunlukta hatta takıntı boyutunda bile olabilir. Bakınız bireysel farklar
Gelgelelim son aşamaya işte bu noktada etkili iletişim becerilerini konuşturman gerekir. Örneğin karşında dini hassasiyeti tavan biri var nasıl bir yaklaşım belirleyeceksin ya da cinsiyetle ilgili bir duvara nasıl tırmanacaksın
Gibi gibi ve
gibi
Bu noktadaki
karşındaki çizgiye göre bu, diğer çizgi için de şunu yapmalısın denilemez böyle
büyülü bir güç kimsede yok. Ama çok net bir gerçek var. Dilini bakışını, yaklaşımını,
karşı tarafa göre kurgulamanın bir yolunu bulmak zorundasın. Aşırı kilolu
olduğu için tüm hayatını buna göre yaşayan birine onun ne kadar iyi bir insan
olduğunu sürekli söylemen sence ne kadar akılllıca… çirkin ama için güzel der
gibi…
Ya da maddi
olanakları nedeniyle arkadaşlarıyla dışarda buluşmamak için bahane üreten
birine sürekli gezdiğin yerlerin ve sosyal ortamlarının geyiğini yapmak ya da
tüm hayali uzaya çıkmak olan birine önce ayakların yere bassın kıvamında
laflamak ya da cinsiyetinden dolayı sürekli olarak baskı görmüş ve cinsiyetinin
gücünü her yerde parlatma çabasında bir takıntıya eşitlikten bahsetmen
ya da ya da ya da
İletişim her
zaman gerçekçi ya da mantıklı olanla değil hedefe mesajı uygun şekilde
ulaştırmakla ilgilidir.
Unutmayın
kırmızı çizgilerin çoğu saklıdır. İnsanlar bunu ben aileme tapıyorum şeklinde
göğüslerini gere gere ifade etmez bazen… sizin işiniz çoğu zaman olmayanı
keşfetmek ve uygun yaklaşımı geliştirmektir.
Ateş
çemberinden geçmeye niyetliysen sözlerini tart.
Tepkilerini
kontrol et.
O çizgiye
katılmak ve karşındakiyle beraber esneyebilmek bir yoldur. Mesela spor kulübü
takıntılı fanatik biriyle maç seyretmek gibi
ya da ibadet eden birinin senle alakası bile yoksa ibadetine katılmak,
kusuruna takılmış biriyle beraber mücadele etmek….
Bu tamamen
senin kararın. Her durumda kırmızı çizgilerden oluşan o duvara tırmanmak
zorundasın ve duvarın arkasındaki hendeğe atlamak ve atlamamak da senin riskin.
Karşındaki
kişiyle iletişim kurmak bu mücadeleye değer mi bilmem o da senin riskin.
Esas mesele
istediğin zaman istediğin hassas insanla bağ kurabilecek potansiyelin olup
olmadığıdır.
Çünkü her
şey iletişimle başlar…
Yorumlar
Yorum Gönder