3 MADDEDE KADIN VE ERKEK İLETİŞİMİ

 



Fark etmişsinizdir konumuz uzun ve çetrefilli ama merak etmeyin sizi yormadan bildiğim en kısa yoldan ilerleyeceğim.

İki cinsin genel geçer olarak ifade edilen var oluşlarına bakalım.

Duygusal, hassas, zarif, metanetli, sabırlı, düşünsel esnek, fiziksel olarak zayıf ve güzelliğin temsili.

Korumacı, sabırsız, köşeli, dolaysız, zerafet ve hassasiyeti nadir, fiziksel olarak güçlü ve gücün temsili.

Erkek ve kadın paranın iki Yüzü gibidir ve eskiler der ki yazı gelirse kadın kazanır, tura gelirse erkek kaybeder. Şaka bir yana her anlamda aslında birbirinin tamamlayıcısı olan bu iki cins farklılıkları zenginliğe dönüştürmek yerine iki farklı türe evrildi. Açıkları kapatmak yerine açık alanları daha da ayrıştıran kafalara bölündü.

Kendini haklı olarak erkeklerden koruyan sürekli şüpheyle yaklaşan emin olmak için sınavlar planlayan Emin olsa bile tereddüt yaşayan kadın ve fiziksel üstünlüklerini güç zanneden kadınları eğlence aracı olarak algılayan onların insani hassasiyetini zayıflık olarak algılayan ve kendini ispatlama çabasından yorulan erkek.

Bu cenahtan bakınca bir doğa olayı olan zıtların birliğinin vücuda gelmiş hali olan kadın ve erkek hem birbirini çeker hem de iter. ne onunla ne onsuz...

Ama madem işimiz iletişim hadi çözelim şu işi.

Ben hayatım boyunca tüm ilişkilerimde tek bir kritere yaslandım iyi niyet. Niyetle ilgili bir problem yoksa her şey şeffaftır çünkü.

Madde 1

Kadın da erkek de iyi niyetli olmazsa iletişim kurulamaz.

 Niyetteki sorun tüm iletişim çabalarını berbat eder çünkü. Karşınızdaki ademi çözmek için yalanlardan doğan veriler çöptür. Örneğin ciddi bir ilişki arzusu için sizinle beraber olma amacı olmayan ama varmış numarası yapan biri ile gerçek anlamda nasıl iletişim kurabilirsin ki Bilmelisin ki çözmeye çalıştığın sorunlar gerçek değil.

Madde 2

Algılama ve değerlendirme Problemi varsa yani beyinsel zihinsel bir kapasite kavrama konusunda problem yaşanıyorsa iletişim kurulamaz

Bu kısmen masum bir durumdur aslında. Genetikle, hastalıkla ilgili kültürel olarak ya da daha farklı bir nedenle iki taraftan birinde algılama ve olayları anlamlandırma aynı düzeyde değilse ki olmayabilir bu farklı bakış açısı iletişimi engelleyebilir.

Hayatı boyunca insanlardan korkmayı öğrenmiş birine güven telkin etmek zordur. Ya da zihinsel bir sorunu olan ve bunun farkında olmayan birine çok bariz hatalarından söz etmek o kişi için abes bile kaçabilir. Tutulur kalırsınız öyle.  

Yine de iyi niyet varsa, güven varsa kişi sevdiğini inandığını dinleyip kendi eksikliğini olgunlukla kabul ederse bu iletişim engeli aşılabilir.

Madde 3 davranış değişmiyorsa iletişim kurulamaz

Dinle- anla- Güven- anlat- empati Kur- özür dile- hatayı tekrarlama.

Milyon sebepten tartışabilirsiniz ama yukarıdaki süreci yürütürseniz iki tarafın iyi niyetine ek olarak sevgi ve saygıyı da eklerseniz iletişim kurarsınız.  Ve fakat Bu süreçten sonra hala aynı yanlış algılardan doğan davranışı tekrarlama eğiliminde iseniz ve tekrarlıyorsanız  iletişim kurulamamış demektir. Bunun onlarca nedeni daha var ama daha fazla açılmamayı tercih ediyorum şimdilik.

Bu maddelerin her biri için onlarca örnek verebilirim ama yerim dar. Siz de bu ana başlıkları, kendi pencerenizden tartışmalar hatalar yapılan yanlışlar ve vefa gibi kavramlar ışığında değerlendirebilirsiniz. 

Benim söyleyeceğim Şudur,

Seviyorsan inan. Seviyorsan ve güvenine aykırı davranmadıysa şüphe etme. Sevgi saygı ve aşk teslim olmaktır. Sürekli sistem kurarak "her an her şey olabilir" düşüncesi ile teyakkuz halinde davranmaya eğilimi iletişim değil protokoldür, sözleşmedir.

Ben varsa biz olmaz. Tercihlerini akıllıca yap maddi güç için berabersen sonra başına gelenler için şikayet etme. Güzellik için berabersen çirkinleşince laf etme.

Güvenilir olduğu için berabersen maddi krizlerde sızlanma önceliğini iyi belirle ama her şeyden önce gerçekten sevip sayıldığını düşünüyorsan ve seviyorsan tamamen teslim ol.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanal boykotçular

Sayısalcı VS Sözelci

AHLAK BEKÇİSİ