HAYVAN KATİLİ

İnsan bilinçli bir canlı.
Hayvan doğduğu gibi bir canlı.
İnsan iyi veya kötü.
Hayvan her zaman tabiatının gerektirdiği gibi.
İnsan ihtiyacından fazlası için öldürür.
Hayvan ihtiyacından fazlasını paylaşır.
İnsanın vefası tartışılır.
Hayvan vefası tartışılmaz.
İnsan düşünen bir hayvandır ve düşünmesi onu dünyanın en yırtıcı hayvanı yapmıştır. Kızdığımız insanlara hayvan demek çok yanlış. Hayvanların kızdığı dostlarına insan demesi ise çok doğru.

Modern insan tabiattaki doğum haklarını sattı. Varlığının kutsalllığına ihanet etti. Oysa bir hayvan için bilinç kazanmak, değişip dönüşüp, dönüştürmek ne kadar mucizevi bir hediyeydi.... İnsan doğa anaya ve onun çocuklarına katliamı mantığa bağladı ve mantıksızlığa sadece kendisi inandı. Belki bir kurt oldu fakat köpek olmayı asla başaramadı. Dostuna vefa gösteren bu örnekte olduğu gibi...

İnsan kendi kendinin kurdudur derler. Bir düzeltme yapalım. İnsan tüm canlıların kurdu. Ama vefalı bir kurt değil. En azından alttaki örnekte görüldüğü cinsten değil.

Sevgili okur aslında az sonra söyleyeceklerim başka bir post konusuydu ama canlının canlıya karşıtlığı söz konusu olunca ortak canlılar olarak ortak özelliklerimizden bahsetmeden olmaz. 

MADDE 1: Madde atomik düzeyde aynıdır. Yani masa atomu, insan atomu, kedi, balina, fok atomu olarak ayrışmaz. Milyon belki milyarlarca kere büyütüp bakarsan nesneye, insana, hayvana aynı manzarayla karşılaşırsın.

MADDE 2: Enerji hayat için ortaktır. Canlı cansıza göre ayrılmaz. Enerji tüm evreni birbirine bağlayan ortak bir harç gibi. Bizi ortak yapan ve ortaklaşa kullandığımız yapı taşları aynı ise,

SONUÇ: Her zarar verdiğinde sen, her şiddet uyguladığında "kendine zarar veriyor, kendini öldürüyorsun. O vahşet ve keyifle kana buladığın canlı ve sen aynısın, çocuğun aynı. Kırıp parçaladığın duvar boyası bile seninle aynı seninle ortak, hayattan bir parça. Çok sevdiğim Powder filminin de esas dayanağı budur aslında ve aşağıdaki sahnede bu çok canlı anlatılmaktadır(1)     

                               Powder 1995 

Her şiddet uyguladığında ey insanoğlu... İntihar ediyorsun. Hele ki bir canlıya zarar veriyorsan intihar etmekle kalmıyorsun, insan, hayvan veya nesne bile olmuyorsun. Korku gerilim hikayelerinde veya masallarda gördüğümüz o nedensiz, akılsızca vahşet yaratan yaratıklardan biri oluyorsun. Belki de bir ork veya daha kötüsü. Tanımsızlaşıyorsunuz kedi, köpek, fok, at, hayvan katilleri. 

Ağırlıkla gündelik hayatımızda en sık karşılaştığımız hayvanlar onlardır. Bu nedenle hayvan katillerinin de ilk hedefi onlar olurlar. Sadist işkenceler, sakat bırakma, tekmelenme, kürek ve taşla kovalanma. Ne gariptir ki insan dostu deyince de aklımıza ilk onlar gelir. Vefa denildiğinde onlar gelir. Baş ucu, ayakucu dostlar denildiğinde, çocukların oyun arkadaşı denildiğinde onlar gelir. Denilebilir ki  kedi ve köpekler aramızda olduğu için vefalı. O zaman tabiatta yırtıcı olarak bilinen ve sevginin, özlemin sınırı, türü olmadığını gösteren bir iki örneği seyredelim.

Aslında bu kafeslere o kendine insan diyen hayvan teröristlerini koymak lazım, tanımsız bir tür olarak teşhir etmek için. Şu Eskişehir'deki kedi katili üniversite öğrencisi olan rahatsız gibi. İşkence görüntülerini sosyal medyadan paylaşıp sonrasında kediye "daha ölmedin mi sen" diye soru soran yaratığı kafeslemek gerekir. Kırsal yerlerde hayvanlara dair pek çok duyarsızlığa hatta işkenceye rastlanır ama hiç değilse bu kazmalar eğitim almamış, görmemiş dersin. (tabi ki bu hafifletici neden değil, asla) Ama eğitimli bir sadist çıktığında karşımıza insanın kafası fena halde karışıyor.

Sevmek, sevilmek ve korumak dışında hiç bir şey yapmayan bir canlıyı öldüren ve işkence eden yaratıkların toplatılması, akıl hastası olarak toplumdan izole edilmesi veya suçlarının bedelini cinayete teşebbüsle yargılanarak ödemesi gerektiğine inanıyorum.

İnsanların insanlara gösterdiği şiddet bir şekilde açıklanabilir, neden sonuç baskı etki tepki ne derseniz diyebilirsiniz AMA yeryüzündeki hiç bir otorite bana hayvanlara yapılan istismarı haklı, hafifletici gösteremez.
Bunun tek açıklaması akıl sağlığının olmaması ve sadizmdir. Acı vermekten keyif alan biri yasalarca ve toplumca normal kabul edildiği, bu kişinin insanlara yaptığı eziyetin de normal algılandığı gün sözlerimi geri alırım. (ki bu durumda dünya aklını kaçırmış demektir)

Sözlerim bu kadar sevgili okur. Size bir adet de onedio testi bırakıyorum. Ben yüzde 90 üzeri bir oranla kedi çıktım. Bakalım siz ne ayaksınız:))

Onedio Test/Yüzde kaç kedi/köpeksin?

Editör Notu (1): Eklenen videonun linki altındadır. Maalesef you tube üzerinden ing alt yazılı olarak seyretme imkanınız var fakat görüntü kendini o kadar başarılı anlatıyor ki Türkçe olarak duyacağınız "İşte geyik böyle avlanır" kelamına bence ihtiyacınız yok.