WAİTOMO MAĞARASI



"İnsanoğlu kendini aşırı ciddiye alıyor. Dünyanın işlediği ilk günah budur. Mağara adamı gülmesini bilseydi tarih çok daha başka olurdu."
Dorian Grey'in Portresi
Hoş geldin ey sevgili okur. Evet hala kafamın içinde Tilkiler var. Evet hala kuyrukları birbirine değmiyor. Atarlı ruhum atarlanmaya, karışık zihnim gerilmeye, karışmaya devam ediyor ve belki de bu baskıyı biraz olsun hafifletmek için bu yazıyı gezegenimize dair harika bir detaya ayırdım. "Waitomo Mağarası".
Sıradışı 1 isminde bir hesap var. ilginç paylaşımlar yapıyorlar hayata dair. İyi ki de yapıyorlar ki sayelerinde ben de saklı bir güzelliği fark edebildim. Açıkçası dünya o kadar ciddi boyutta eşsizlik barındırıyor ki sadece tesadüfen denk gelebiliyoruz çoğumuz benim gibi.

Yeni Zelanda’da bulunan Waitomo Yıldız Kurdu Mağarası; adeta doğanın insan karşı gövde gösterisi. Benzersiz ışıklar yayan ateş böceklerine sahip mağara insana sanki şöyle söylüyor: "Ey insan, doğadaki basit bir canlıydın sen, tıpkı her yanıma tünemiş bu ışıklı böcekler gibi. Kibrin güzelliğinin ötesine geçti. Yaratma gücünü ben gibi harikaları yok etmek için kullandın ve fakat insan denen sen, tüm aklını tek bedende toplasan dahi asla ve asla bu kadar muhteşem ve efsunlu bir yer yüzü harikası var edemezsin. Sen sadece aklı bir karış havada bir taklitsin.

Sevgili okur, mağaramızın mistik yanını temsil eden bu böcükler sadece geceleri görünüyor ve bir elin nesi bir çok elin ışığı kıvamında bizi bizden, aklımızı başımızdan alıyor. 
Karbondioksit ile birleşen yağmur sularının yer altına sızması ile enteresan bir oluşum haline gelen mağaramız, aynı zamanda bu oluşumdan kaynaklı bir çok sarkıt ve dikite de ev sahipliği yapıyor. 
 Mağaradaki ateş böcekleri bu bölgeye özel. yaydıkları o muhteşem ışığı ise larva dönemlerindeki aktiviteden alıyorlar.  Mağara çatısında ki görselini paylaşacağım, larvaların ipekten yuvalar haline gelmesi ile ışıklar mağara tavanından ipek parçaları hainde ışıyarak sarkıyor. Biz de bu görüntüyü ağzımız beş karış açık hayranlıkla izliyoruz.




Sevgili mucizemiz ilgili çevrelerce koruma altına alınmış ve haliyle turizme de açık. Hatırlatmakta fayda var, mağara gezisi bir tekne yolculuğu ile son bulurken siz de ölmeden önce yapılması gereken bir kaç şeyden birini yaparak tarihe geçiyorsunuz. Bu arada mekanın harika ve doyurucu bir videosu da mevcut. Ben size olanaklar kısıtlı olduğu için sunamadım maalesef ve fakat biliyorum ki mağaralar, insanın kendi içine yaptığı yolculukları en başarılı simgeleyen yeryüzü oluşumları. Çokça sevdiğim Trevanian'ın "Şibumi" romanındaki baş karakter  Nicholai Hel, pek çok özelliğinin yanı sıra mağara sporuna da tutkundu ve kitabın o bölümleri de bu işin hem riski hem yöntemi üzerine hem de mağaralarla ilgili çok keyifli detaylar içeriyor. Kesinlikle tavsiye olunur. 
Her insan kendi mağarasında yaşar. Bazıları esir bazıları özgür...
Sizin için tek dileğim,
Mağaranızın en az Waitomo kadar aydınlık ve keyifli detaylar barındırmasıdır. 
Sevgili bir koccaman öpcük sana sevgili okur. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanal boykotçular

Sayısalcı VS Sözelci

AHLAK BEKÇİSİ