İSYAN
Ben bir demirim, https://www.youtube.com/c/İsmailSuna
mıknatıstan kaçıyorum. Ben öyle bir zerreyim ki,
bütün âleme isyan etmişim.
M.C.R
Dünyaya gözlerini açan bebeğin ağlaması sanırım insanoğlunun hayata ilk ve en net isyanı. Dağa taşa, uçan kuşa; yaşayamadıklarımıza, yaşadıklarımıza; şansımıza, şanssızlığımıza; aşık olamayışımıza ve hatta aşkımıza....Ne derler, alayına isyan şeklinde yaşıyor, bazılarımız efendi efendi yasal sınırlar içinde bazılarımız yasa dışı ama hep bir haykırma halinde isyan edip duruyoruz.
Varoluşumuzun temeli isyana dayanıyor. önüne geçilir gibi değil sevgili dostum. Yaşam karşıtlar mücadelesine dayanıyor. Barış içinde yaşamaya çalışma çabası bir anlamda savaşa karşı isyandır. Hayatta kalma çabası ölüme, mutlu olma çabası mutsuzluğa.. Biz her adımımızda olmak istediğimiz şeylere karşı isyan ediyoruz. Öyle ya da böyle baskılanan şey, sürekli taşmaya, duvarlarını patlatmaya çalışıyor. Sadece İsyan etme tarzımız farklı hepsi bu. Hal böyle olunca isyan edene kızamıyor insan. Belki de öğrenmemiz ve öğretmemiz gereken nasıl yasal sınırlar içinde neye, nasıl, ne şekilde isyan etmemizdir.
Şimdi sen diyorsun ki bu adam ne diyor? neye takmış kafasını da buradan isyan da isyan diye bızıklanıyor... Tamam kabul ediyorum, son zamanlarda bir gerginlik hali var üstümde ve ben de elimden geldiğince isyankarlık ediyorum her fırsatta ve fakat ben bu isyankar enerjiyi moleküler düzeyde bir hedefe odaklamaya çalışıyorum. E size de bunu tavsiye etmek için bu yazıyı çizittiriyorum işte!:))
Hani bir koltuğa, sandalyeye oturursun da kımıl kımıl bir türlü rahat edemeyip pozisyon tararsın. Misal ben o bazı kafelerde 4 ayak hasır tahta ve küçük oturaklara ne zaman otursam şahsi navigasyonum harekekete geçer. Neticem(1) mevcut alana bir türlü sığamadığından o sinir bozucu oturaklar bir bacağımı uyuşturur. O gıcık oturağa konum attıracak halim yok ne yapayım hı!! Mekandan ayrılırken o sinir bozucu karıncalanma yüzünden bir yandan aptalca sırıtırken bir yandan topal topal yürüme çabam da çabası. Al sana isyan!!!
Nerede kalmıştık. Madem bu isyan etme halinden kurtulamıyoruz. Mantıklı isyan edelim dostum. O içeride yanan ateşten doğan enerjiyi atmak için eğlenceye yaslanmak yerine bir hedef koyalım, inanalım bir anlamda kendi hayatımızı dönüştürmek, geliştirmek için isyan edelim. İçi boş alışkanlıklarına, gereksiz öldürdüğü zamana, kullanmadığı aklına, KENDİSİNE, isyan etmeyi başaramamış kişinin yadırgadığı yerinden, hayatından şikayet etmeye hakkı yoktur dostum. Bir insan için en kötüsü yapması gerekenlerin farkında olup bunu yapmak için hiç bir şey yapmamasıdır. Farkında mısınız bilmiyorum ama çevremiz bu insanlarla, dolup taşıyor. Hayal kurmak bedava harekete geçmek ücretli üstelik geçmen gereken turnikeye atacağın jetonun bedeli bir türlü karşı koyamadığın NEFSİN, arzuların, alışkanlıkların, bağımlılıkların.
Uyuşturucu bağımlılığından farkı yok bunun. Zamanımızın en tehlikeli uyuşturucusu eğlencedir sevgili okur. Spor, TV, internetistan (sayamıyorum kusura bakmayın, video, oyun, sosyal medya vs)
Kendini geliştirmek için yapman gerekenlerin sıkıcı olduğunu biliyorsun ve haliyle yukarıda saydığım ve kendini iyi hissettirecek o çikolatayı gömüyorsun. Tabii herkesin farklı bir çikolatası var, o başka. Sonra isyan yine isyan.... İçi boş isyan. İşte bu hayal kurup, hayatından şikayetçi olan ve zerre kadar bunu değiştirme eğilimi göstermeyen isyan profiline ben tam olarak "varoş isyanı" diyorum. Öyle ya kıçını hareket ettirmek yerine aşka, paraya, sevgiliye ota boka Müslüm şarkıları eşliğinde isyan etmek daha kolay.
Sıradan insan, isyanlarının toplamından oluşur. Bu toplamın onda dokuzu hareketsiz isyandır. Doğar, büyür, ölür.
Başarılı insan, isyanlarının toplamından oluşur. Bu toplamın onda dokuzu harekete dayalı isyanlardır.
Doğar, dönüşür, gelişir, geliştirir, ölür, hatırlanır.
EDİTÖR NOTU
(1)Netice, bildiğin popo işte:)
Yorumlar
Yorum Gönder