Umut kumbarası
“Hayat, nefes aldığımız
anların toplamından değil, nefesimizi kesen anların toplamından oluşur.”[1]
İnsan yerkürede
kaplandığı yer kadar mı yoksa ondan fazlası mı?
Tüketmek için mi
yaşarız, üretmek için mi?Umut etmek, mutlu olmak için mi yaşarız, yoksa
amacımız hayat ve ölüm arasındaki boşluğu doldurmaktan mı ibaret?
Bir insanı, bu o kişinin
yaşadığını gösterir mi. Yoksa yaşamak için gereken enerji bedensel
ihtiyaçlarımızdan farklı bir çeşitlilik mi barındırıyor. Tam da bu noktada bu
çeşitliği açıklayan bir alıntıya göz atalım.
Bir görüşe göre umut bir yalandan ibaret. Düş tüccarlığı yapanların
fakirlere pazarladığı bir matrix alternatif dünyası. Şöyle ki umut ettiğin
sürece kanaatkâr, uysal ve saldırmayacak kadar güçlü olursun. “bir gün benim de
şansım olabilir düşüncesi sınırlarını zorlamanı engeller ve seni özgürlükten
ziyade bir uysal şükürcülüğe mahkûm eder. Aslında kabullenip acı
gerçeklerle kıran kırana güreşmek, yerine sanal bir umut rüyasında kaderine
razı oluyorsun derler.
Bir görüş ise kardeşim, umut kumbarana attığın her meteliğin kaderini
değiştirmek için sana bir şans tanıdığını söyler. Sen ne düşünüyorsun
bilmiyorum ama benim görüşüm oldukça net.
Bizi hayata bağlayan temel motivasyon “umut etmektir” güzel arkadaşım.
Hedeflerimize, arzularımıza, tutkularımıza, isteklerimize… Ne isim koyarsanız
koyun mutlu olmak için taleplerimize düşkünüz. Kararlaştırdığımız boyutta
ilerlemek, isteklerimizi kendimize katarak yaşamak, gözümüz açık gitmeden
göçmek istiyoruz. (bir görüşe göre imkânımız olsa göçmek de istemiyoruz da o
mevzu uzun:)) şöyle ki:
Atın yahu umut kumbaranıza meteliklerinizi. Size yaşamak denen sanatı
kâbusa çevirenlere inat koyun diyalektik[4] tavrınızı. Öyle
ya, iyilik ve kötülük; acı ve tatlı; karamsarlık kararlılık; hayat ya da ölüm
gibi karşıt değerlerden oluşan bir dünyada yaşıyorsak ve her şey birbirine
dönüşebiliyorsa korku ve umutsuzluk da illa ki umut kumbarasına attığınız
metelikleri saf altına dönüştürüp değerlendirir merak etmeyin. Sen sen ol Sakın
ha karamsarlıkta kararlı olma dostum.
Hayal ettiğin sürece olanak var, hayal etmezsen ihtimal sıfır.
Başlangıçların amacı tazelenmektir. Başlangıçlar için de odaklanmak, odaklanmak
için de yaşama dair inanç yani umut etmek gerekir. Biz et ve kemikten
fazlasıyız. Benim inandığım tek gerçek bu. Yaşamımın son gününe kadar
umutluyum, umut ettiğim adar güçlüyüm ve basarak yer kapladığım alandan çok
fazlasıyım. Nefesinin kesildiği anların toplamını ancak ve ancak umut
kumbarasından taşanlarla var edersin, kahkahan atmosfere yayılıp sonsuza denk
yankılandığı sürece nefes alan bir ölü olmaz, her gün aşık dolanırsın.
Bırak artık şikayet etmeyi gözünü seveyim. Mızmızlama. Acicik tırmıkla da
tırman. Hareket ettiğin de göreceksin aslında koşmak okkadar da zor değil
sevgili okur.
Şekersiz çaya beklerim. ( tatlı değil biliyorum ama umut etmenin kolay
olduğunu kim söyledi ki?:::)
Video
: The Shawshank Redemption is a
1994
[1]Alex Hitches,
(Hitch) kurgusal karakter
[3] William
Wales (Braveheart) kurgusal karakter
[4] Tez ve
antitezin ortaya konulmasıyla belli bir konu üzerinden ortak değerlerin inşası
anlamına gelir,
Yorumlar
Yorum Gönder