İsmail suna

https://www.youtube.com/c/İsmailSuna Tekno evrim ve GARAJ... Eger günün birinde " baba artik girisimci olacagim, olmuşken de teknolojiye girisecegim." gibi bir tümce kuracak olursaniz baslayacaginiz yer "orası"olmalı. Nasıl ki patates satmaya karar verdiğinizde elinizin altında patates olması gerekliligi mevcutsa, ben teknoloji üretip yürüyeceğim dediğinizde elinizin altında degil ama başınızın üstünde ayağınızın altında hatta icinde olmaniz gereken yer "orası" dır. İşte bu "orası" seni sıfırdan milyar dolara tasıyacak yerdir. Evet, "orası" candir. İşte bu candan ötesi "orası", GARAJDIR. Google'dan Microsoft'a  Apple'dan Amazon'a girisimlerin başladığı sebebi hikmetini anlayamadığımız o canım araba garajları. İletisim penceresinden bakacak olursak rahatlıkla garajların artık teknolojik evrimi sembolize eden mekan algısı yarattığını soyleyebiliriz. Peki ama neden garaj? Pek de ilham verici ya da büyülü...

         Youtube kanalımı da incelemeyi unutmayın     “29 yaşındaydım. Bilgi işlem ile ilgili bir işim vardı ve işimden nefret ediyordum. Fakat o işe yapışıp kalmıştım. Kımıldayamıyordum…”   Onu küresel bir fenomen olan Taht Oyunları adlı drama ile tanıdık. Karakteri öyle bir yaşıyordu ki biz bir sonraki bölümdeki serüvenleri bırakıp  Tyrion Lannister ' ın hikayesini seyre daldık. Bir anda küresel bir aktöre dönüşen Peter Dinklage'ın kim olduğu, yaşadıkları mücadelesini merak ettik sonrasında. Şu anda kişisel olarak tecrübelerini çeşitli mecralarda konuşmacı olarak paylaşan koca yürekli küçük boylu aktörümüz, açıklamalarıyla abidevi bir şekilde yükselmeye devam ediyor dünyadada.  İnsan canlısı bu dünyada kendi şansını kendisi yaratıyor. Bu su götürmez bir gerçek ve bir o kadar da ağır bir gerçek çünkü bu şansı yaratma işi kulağa harika gelse de bu mücadele olağan dışı bir kararlılık ve fedakarlık gerektiriyor. Ve haz...

Youtube Kanalımı da incelemeyi unutmayın Kimi zaman çok isteriz bir şeyleri. Bir insanı, yemegi, kenti ya da duyguyu. Önümüzde O'nu almak icin engel yokmuşçasına hayaller kurar, yüksek perdeden konuşur, hisseder dagları ova eyleriz. Sonra arzulardan inşa ettiğimiz iskambilden o bina sallanır, beynimizle yüreğimiz farklı istikametlere yürür. Velhasıl çaresiz de olur insan. Yeni hedeflere kaçar, arkadaslarına sıginir, kendine saklanır. İçinde biriktirir yaşanmışlık tanelerini, yaşanmamışlıklarin yanına baş köşeye oturtur. Huzur arar sonra. Dümdüz bir çizgiye tercih eder belirsiz patikalari. Tek düze, iğrenç bir belirliliktir yakan canı bol çareli kıt çaresiz...

Youtube Kanalımı da incelemeyi unutmayın İnsan psikolojisi ardışık olanı takip etme egilimi gösterir. Biri 1 derse 2 diyecek biri de bulunur diye özetleyelim bu durumu. Önceleri TV tekelinde olan piyasa www hazretleri sayesinde mecra degistirerek daha aralıksız ve uykusuz bir halde başkalaştı.  Y kuşagı yerli dizilere aşina iken tekno zıpır vb isimlerle kodlanan Z kuşagı yabancı dizi sektörünü besleyen temel gecim kaynagi olarak pc basinda yerini aldi. Cennet mekan iletişim duayeni Ünsal Oskay, insan canlısının can sıkıcı realiteden kacmak icin kendi fantazyası yani düşsel dünyalarına saklandığını, kactigini söyleyerek bir anlamda cesitlli bagimlılıkların da tasvirini yapmıstı. Bizler bu yüzden mi saatlerimizi dizilere saklanarak geciriyoruz bilmiyorum ama bu keyfin ecnebi türevlerinin yerli malından kat ve kat nitelikli üretildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Profeşınıl kurgulanmis bu düşsel hikayelerde bilimsel, tarihi kimi zaman sanatsal kimi zaman da fantastik olarak...

youtube kanalımı da incelemeyi unutmayın Boykotizm, boykotçuluk, satısı boylandırmamak, satısları yerin dibine boylamak.... Üniversitelerin gecmislerinde dersi boykot denen gelenek (bazilari bunun dersten arazi ya da dersi dogal nedenlerle dusurmek, tabiat ananin ogrencilerinin dersi gazabi olarak da isimlendirebilir) siyasetin atesli gunlerinde oldukca popüler bir tavırdi. Benim ögrencilik yıllarım olan 2 binli yılların başlarında markalara karsı anti emperyalist bir tavır olarak devam eden poykotizm gunumuzde de sanal dünyanın "duyduk duymadik demeyin" platformu olan  tivıtır cenahından bodoslama olarak kasmaya devam ediyor kendini. Normalde karakterli bir insani duruş olarak bilinen boykotculuk bu günlerde hangi kafaya, duruşa sahip oldugunu bilmedigimiz; kime neye hizmet ettigini anlamaktan uzak bir grup cüheylanin parti modunda cığlığı olarak cereyan ediyor.  Lisedeki kavga mevzularındaki erken ve ergen dayılık biçimi olan "çıkısta gorusuruz" ün "adam...

Youtube Kanalımı da incelemeyi unutmayın Aslinda canim cananim canumdan öte metrobuslerimizde seyahat etmek bir anlamda ölümsüz olmak demek. Öldürmeyen sey guclendirir felsefesinden dikizler isek hayati gunde 2 ögün güçlenip dirayetli ve daha kasli oldugumuzu soylemek mumkun. Eylemsizlik prensibine aykiri hareket eden bu enteresan tekerlekli göturgeçlerde ki normalde araç durunca ileri sekersin ve fakat bu araçlarda siyam ikizi misali yapisikliktan bedenin milim oynamiyor, yasananlarin distopik filmlerde yasanan kıyamet sonrası sendromundan hayli farksiz oldugunu söylersek ayip etmis olmayiz. Keza o olacak olan ayıbın alametifarikasi, tutunmayı her başardıgımda bana imkansız yok dedirten o muhteşem tutacaklari sıkmaktan sekil degistirmis elim, ensemden soluyan isli yumurtalı nefes, ilave olarak her durakta beni benden alan, bir ben var ki benden içeri dedirten bodoslama durak hücumuna karsi braveheart durusum ve gozlerimdeki freedom bakisidir.:) İcindeki gücü sınamak için kişis...

Youtube Kanalımı da incelemeyi unutmayın Bir zeka, bir öngörü, bir " yok abi bunun arkasında başka bir şey var "  kelamları aldı başını gidiyor dünyada. Ülkemizde de pek çok örnek görebileceğimiz komploculuğun piyasası çok sağlam orası kesin. Kıyamet senaryoları mı, koltuklarında kappuçino yudumlarken kappuçin kappuçin dünyayı yöneten gizli örgütler mi dersin;  her yerde hazır ve nazır, self servis gizli servislerin memleketleri karıştıran gizli elleri mi; deprem ve iklim felaketi yaratan çılgın makineler mi.... seç beğen komplo teorisi al. Bunlar üzerine her gün çıkan videolar, hatta sinema filmleri, topluluklar.... arkadaş, kime sorsan hiç bir şey göründüğü gibi değil, aslında işin arkasında bilmem kimin eli kimin bilmem neresinde. Hiçbir şeyler aslında göründüğü gibi değillerler, hükümetler ufoları tuvaletlerinden gizli bir geçitle yer altı tünellerine açılan bilmem hangi kutuda saklıyorlar falan filan... Amerika'da koca binalar yıkıldı, bilmem kaç insan öldü....