İkna olmadan ikna edemezsin
İkna iletişimsel bir süreçtir. Bir mesajın birey ya da grubun inanç, tutum veya davranışlarında değişiklik yaratmak için yapılır. İletişim davranış değişikliği yaratmak zorunda. Doğal olarak ikna edilen de eyleme geçmek zorunda.
İkna insan
hayatının hemen her alnına dokunur. Çünkü iletişimin olduğu her yerde ikna
vardır ve biliyoruz ki her şey iletişimle başlar ve iletişim her yerdedir.
Kişilerarası ilişkilerden, sanata, politikadan, tüketim toplumu ve popüler
kültürün her malzemesine kadar. İkna edici iletişim diye bir tarif var bana da
hep bu yanlışları düzeltmek kalıyor. İkna, iletişim demektir ve etkili iletişim
kuran dikkatli gözlemcilerin her biri aynı zamanda ikna profesyonelidir.
İstisnasız
her iletişim etkinliği ikna etme üzerine bina edilir. Amaç hedef kitleyi ikna
ederek davranış değişikliği yaratmaktır. Bu nedenle “insanları nasıl ikna
edebilirim" gibi bir amacınız varsa önceklikle gerçek bir iletişim profesyoneli
olan gerçek bir koça başvurmanız gerekir.
Bunun için
de tabii ki öncelikle kendini ikna etmelisin. Dünyanın en zır işi kendini ikna
etmeden ancak nefes alırsın ama yürümek gibi basit bir eylem için bile içinde
bir ikna süreci yaşarsın… Kalksam mı dursam mı, yatsam mı koşsam mı bir ben var
ki benden içeri!!!
Tüketim
kültürünün her enstrümanı reklam, pazarlama satış hatta politika kitlesel
iknaya dayanır. Popüler kültürdeki,
kitaplar film ve diziler gibi.
Sen harekete
geçip hayatını değiştirmek için karar alıp uygulama konusunda kendini ikna
edemezken adamlar milyonları ikna ediyor. Bu nedenle bence iknanın en önemli
bileşenidir “kendini ikna.”
İçsel
motivasyon olmadan uluslararası ikna gurusu olsam sana bakkaldan ekmek aldıramam.
Nasıl ikna
oluruz?
İlgimiz çekilmeli çünkü dikkatimizi bile
çekemeyen seni ikna edemez.
İlgimizi
çektiyse Etkileyebilmeli ve
Bu etkilenme
Empati oluşturmalı
Bir faydamız
olmalı. Haliyle Faydalanmak istemeyen insan olmaz.
Ve bence en
önemlisi bize Dürüst olmalı.
Robert
Cialdini, iknanın satış odaklı kitabında söz vermenin beğenmenin, çoğunluğa
göre hareket etmenin ve azlığın insanları ikna etmede önemli olduğunu
aktarmaktadır. Gerçekten de insanlar söz verirse; sözlü veya yazılı olarak,
çoğunlukla bu sözlerine sadık kalmak isterken, çoğumuz çoğunluğa göre hareket
etme davranışında bulunur, az bulunan şeylere sahip olmaya çalışırız.
Psikoloji ve
iletişim ortaklığı büyülü iknanın olmazsa olmaz iki alanıdır.
Toparlarsak
İkna
ettiğini düşüdüğün grup ya da kişinin sen dahil bakış açısı ve sonrasında
davranışı değişmek zorunda.
İletişim
varsa ikna vardır yoksa yoktur.
Bilinçli ve
başarılı iletişim yoksa ikna gerçekleşmez.
İknanın
aksiyona dönüşmesi için birtakım bileşenleri olmalı.
Ve tabii ki kendini ikna edemeyen kimseyi ikna edemez.
Bu bir döngü
ve özneleri de biziz. Şimdi kendini iknaya başla. En çok istediğin şey hayalin, ertelediklerin, kendine verdiğin sözler kariyerin, aşkın, yaşamında kıyıda kalmış
dokunmaya korktuğun bir şeyler hakkında önce kendini ikna et sonra da tüm
dünyayı.
Yorumlar
Yorum Gönder