Geride kalan iki et parçası

Sevmek demek, yan yana ve can canadır. Kendin için beklediğin keyfi sevdiğin için de beklemek hatta seni mutlu etmeyeni de sadece o keyif alsın bana yeter diyerek tolere etmektir. Seven kişi katıksızdır, hayalleri sevdiği ile mümkün, korkuları ve hüzünleri ise sevdiğinin omuzu ile sırdaştır. Seven kişi zariftir, kıyamaz sevdiğine ve bazen gönül de alır sadece o huzurlu uyusun diye..

Ve fakat o sinir bozucu "bazen" karışır işe. Çünkü bazen, sevgi bile yeterli olmaz... Onu sevinçten sıçratan sürprizler, hediyeler, o keyfinden olmasın diye önüne koyduğun tabak, demlediğin çay, sevginde telvelendirdiğin kahve olmaz. Girdiği kapının önünde saatlerce sadık köpek gibi beklemek, derdine ortak olmak, bir dediğini iki etmemek, yüzü gülsün diye ondan bundan devşirdiğin espiriler, nasıl göründüğüne aldırmadan yarattığın mizah dahi olmaz. Kafi gelmez. Sen tüm kalbinle yol arkadaşlığında tarih yazdığını düşünürken ikiden bir doğmaz. Bazıları sevgide hep ikidir bir olamaz. Kendi dünyalarında çizdiği sınırlar aşılmaz. Karşılarına kim çıkarsa çıksın, kim ne kadar severse sevsin...

Düşünceli, sevecen, dürüst ve sevgi dolu olmalı seven. Aklını sevdiğini anlamak ve ikiden bir olmak için kullanmalı. Bir kez bile atmışsa adımını, bir ayağı o kapının dışındaysa, bir cümlesi dahi ayrılık gayrılık barındırdıysa, bir an bile sevdiği kişiye güvensizlik ima eden bir eylem bir sözde bulunursa aslında sevgidir o kapının dışında olan, iki et parçası kalmıştır geride kalan...

Seni sen olduğun için sevdiğini öne süren sonra seni sen olduğun için yargılayıp seni senden koparan...Geride kalan iki et parçası 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Sanal boykotçular

Sayısalcı VS Sözelci

AHLAK BEKÇİSİ