Kırılma Noktası (Point Break)

Bu dertleşimi kendi blog adıma ayırmak istedim ve ayırdım. Kusra kalmayın arkadaşlar danışamadım. neden diye sorun:) sordunuz sanırım şöyle ki ben binlerce takipçisi olan bir yazarım e hangisine sorayım:)) Şaka şaka yüksek ihtimal kendim yazıyor, paşa paşa kendim okuyorum. E napalım nasipte kendimden nasiplenmek de varmış ü hüühü!!!
Çok bir zaman önce yine bir şeyler karalıyordum da bu kadar kararlı yazmıyordum. Takip edenler bilir (evvett biliyorum:):) blog ismi bir kaç defa değişti. İnanın bir sabite bağlamak zor hele ki kararsız ve hareketli bir ikizler kafasına sahipseniz. (övünsem mi ağlasam mı bilemedim) isim önemli mi bu kadar evet. Kendini ifade ettiğim bir meydanda döktüreceksen eğer kendini ortalama olarak tanıtan, ifade eden, sunan bir sabite yaslanman gerekir. Hatta bunun için tavsiye siteler bile var. Point Break yani Kırılma Noktası, aynı adı taşıyan 91 yapımı bir film. Şimdi diyeceksiniz ki bu filmi bu kadar enteresan kılan ne. Sevgili okurum yok öyle bir şey. Dünya sinema tarihine damgasını vurmuş bir film değil, hatta çok ünlü iki oyuncuya sahip olmasına rağmen bu iki oyuncunun adı akla ilk gelen işlerinden de değil. Görseldeki oyunculara baktığınızda aklınıza gelecek 2 film var. Biri Matrix diğeri ise Hayalet, Kırılma Noktası değil.
Filmin ana merkezinde çeteleşmiş sörfçüler diğerinde bu çeteyi çökertmek için aralarına sızan bir polis var hikaye bu. Çete lideri kimi zaman anarşist ve kendi felsefesine göre oldukça özgürlükçü bir bakış içerisinde suç işliyor. Kazandığı parayı da bu felsefeyi finanse etmek için kullanıyor. bu anlamda sıra dışı bir suçlu görüntüsü çizen Body, dünyaya meydan okumakla suç arasında bir bağlantı kurmuş dersek çok da ayıp etmiş olur muyuz.... yok yok olmayız. Kırılma noktası şimdilerde ortalığı kasıp kavuran Hızlı ve Öfkeli filminin atası. Otomobil tutkunları için Hızlı ve Öfkeli neyse benim gibi sörf tutkunları için de Kırılma noktası o. Kişisel olarak bir spor dalı tercih etme hakkım olsa düşünmeden dalga sörfü derdim.
Tıpkı filmdeki gibi insan hayatı da kırılma noktalarından oluşur. yol ayrımları, seçenekler. Filmdeki iki karakterin de yaptıkları seçimler hayatlarının özeti aslında. bir yandan huzursuz ruh Body bir yandan kendi gerçekliğini onaylamadığı bir düzen içinde yeniden keşfeden Johnny. İkilinin her karşılaşmasında alt metin olarak sunulan seçim kavramına vurgu yapılırken, bu vurgu beni de benden alıyor. Peki sizi sizden alan ne, kendinizi değerlendirdiğinizde gördüğünüz ne???
Ben kendimi değerlendirdiğimde çok şey görüyorum. Body'nin kural tanımazlığıysa bir tarafım, bir yanım da Johnny'nin her şeye karşın doğru olanı yapma isteği. Her insan hikayelerde kendini ifade eden bir şeyler bulur, özdeşleşir. Eşsiz mavi, yüksek dalgalar, dalgalara karşı yükselen sonrasında dalgayla yeryüzüne akan.... işte ben buna özgürlük diyorum. Filmin finalinde Body'nin seçimini seçecek kadar mı bilmiyorum ama isterdim diyorum içimden. Keşke kendi kırılma noktalarımı kendim belirlesem...keşke seçim hakkımız olsa ve keşke gerçekten ama gerçekten özgür olabilsek. Görünür ve görünmez bağları koparırken, mümkünse incitmeden....
Görüşürüz Arkadaşım, ben biraz dağıldım.
Yorumlar
Yorum Gönder